24 Aralık 2010 Cuma

Remember Us



Sadece yedi satır sözden bu kadar çok duyguyu ancak bu şarkı çıkarabilirdi..

REMEMBER US

I know everything
We say no, but it doesn't mean a thing.
Follow, everything.
But we know, it doesn't mean a thing.

Come on! It's over.
Remember us when we're gone.

It's over, for sure.


21 Aralık 2010 Salı

3 Gitar

Wilco basit görünen slow şarkılarını çok güzel gitar soloları ve üçlü ezgileriyle süsler..
Canlı performanslarını seyretmeden bunu farketmek zordur. Buyrun farkedelim..

"Impossible Germany" by Wilco from 5ainte on Vimeo.

12 Aralık 2010 Pazar

Scrubs

Evet 9 sezon scrubs izledim ve evet biraz saçmayım..
Bu şarkı biten scrubs anısına gelsin..

10 Aralık 2010 Cuma

Bir kaç canlı performans..

Dream Theater grubu çok insanın gözünde sert müzik yapan bir grup biliyorum.
O zaman birde bu performanslar çerçevesinde bakalım Dream Theater grubuna..

Spirit Carries On (Score DVD)




Through Her Eyes (Live Scenes From New York)



Hollow Years (Live At Budokan)



Another Day (Live Scenes From New York)

6 Aralık 2010 Pazartesi

Siente Mi Amor

Robert Rodriguez'in iyi gitarist olduğunu biliyordum ama müzik bilgisinin bu kadar engin olacağını düşünmemiştim.
Müthiş bir kalisik gitar, elektro gitar harmanlaması dinlemek için buyrun..



Robert Rodriguez feat. Salma Hayek - Sinte Mi Amor
(Once Upon A Time In Mexico Soundtrack)

5 Aralık 2010 Pazar

while my guitar gently weeps..



Carlos Santana - While My Guitar Gently Weeps
(Featuring India.Arie & Yo-Yo Ma)

4 Aralık 2010 Cumartesi

if there is something?



Roxy Music - If There Is Something
(Flashbacks Of A Fool Soundtrack)

Flashbacks of a fool filmini izlemedim bilmiyorum ama soundtrack albümünden aklıma takılan bu şarkı paylaşımı haketti bence..

21 Kasım 2010 Pazar

O Güzel Günler





Yine gülersin yine seversin
Unut gitsin geri dönemezsin

Çok iyiydin sen gibiydin
Çok üzerdin çok güzeldin

Ah o günlerdi ah seni severdi
Ah o güzel günler şimdi
Nasılda çabuk bitti
O herşeyimdi
Nasılda çabuk gitti
O günler gibi ben beni kaybettim
Sorun o değil de ben yine
Savruldum senin hayaline

Ne kalabildim ne gidebildim
Ne o benimdi
Ne ben o günlerindim
Ah o günlerdi ah seni severdi

Ah o güzel günler şimdi
Nasılda çabuk bitti
O her şeyimdi
Nasılda çabuk gitti
O günler gibi ben beni kaybettim

9 Kasım 2010 Salı

6 Kasım 2010 Cumartesi

Erdem Yener

Erdem Yener denildiği zaman eminim kimsenin aklına önemli biri gelmiyordur.. Halbuki kendisi birçok alanda yetenekli ve başarılı birisi. Erdem Yener değilde size avea reklamlarında ki fasülye desem belki daha iyi hatırlarsınız. Kendisi oyunculukta olduğu kadar müziktede başarılı buyrun başarılı mı değil mi siz karar verin..

The Greatest - Cat Power

Hope- Fortress

1 Kasım 2010 Pazartesi



Haftaya umut ederek başlayalım...


Somewhere over the rainbow way up high
Gökkuşağının üzerinde, yükseklerde bir yer
And the dreams that you dream of once in a lullaby
Ve her ninnide bir kez düşlediklerin
Somewhere over the rainbow bluebirds fly
Gökkuşağının üzerinde bir yerde mavi kuşlar uçar
And the dreams that you dream of, dreams really do come true
Ve düşlediklerin, düşler sahiden gerçekleşir

Someday I'll wish upon a star, wake up where the clouds are far behind me
Bir gün bir yıldızın üzerinde olmak isterim, bulutların ardımda kaldığı yerde uyanmak
Where trouble melts like lemon drops
Dertlerin limon damlaları gibi eridiği yerde
High above the chimney tops, that's where you'll find me
Bacaların yukarısında yükseklerde, beni bulacağın yer orası

Somewhere over the rainbow bluebirds fly
Gökkuşağının üzerinde bir yerde mavi kuşlar uçar
And the dreams that you dare to, oh why, oh why can't I?
Ve senin kurmaya cesaret edebildiğin hayaller, neden, neden, neden ben yapamam?
Well I see trees of green and red roses too,
Ağaçların yeşilini ve kırmızı gülleri de görüyorum
I'll watch them bloom for me and you
Onların bizim için çiçek açmalarını izleyeceğim
And I think to myself, what a wonderful world
Ve kendi kendime düşüneceğim, ne güzel bir dünya!

Well I see skies of blue and clouds of white and the brightness of day
Mavi gökleri, beyaz bulutları ve günün parlaklığını görüyorum
I like the dark and I think to myself, what a wonderful world
Karanlığı severim, kendi kendime düşünüyorum, ne güzel bir dünya!
The colors of the rainbow so pretty in the sky are also on the faces of people passing by
Gökyüzünde güzel olan gökkuşağı renkleri, geçen insanların da yüzünde
I see friends shaking hands saying, "How do you do?"
"Nasılsın?" diyerek elimi sıkan arkadaşlarımı görüyorum
They're really saying, I a... I love you
Aslında "Seni seviyorum" diyorlar
I hear babies cry and I watch them grow,
Bebeklerin ağladığını duyuyorum ve büyümelerini izliyorum
They'll learn much more than we'll know
Bizim bildiklerimizden çok daha fazlasını öğrenecekler
And I think to myself, what a wonderful world
Ve kendi kendime düşünüyorum, ne güzel bir dünya!

Someday I'll wish upon a star, wake up where the clouds are far behind me
Bir gün bir yıldızın üzerinde olmak isterim, bulutların ardımda kaldığı yerde uyanmak
Where trouble melts like lemon drops
Dertlerin limon damlaları gibi eridiği yerde
High above the chimney tops, that's where you'll find me
Bacaların yukarısında yükseklerde, beni bulacağın yer orası
Somewhere over the rainbow way up high
Gökkuşağının üzerinde, yükseklerde bir yer
And the dreams that you dare to, oh why, oh why can't I?
Ve senin kurmaya cesaret edebildiğin hayaller, neden, neden, neden ben yapamam?

25 Ekim 2010 Pazartesi

Pazar Şarkısı




İlahiyatçılar


İlahiyatçılar.
Hiç bir halt bilmiyorlar.
Ruhuma dair.
Ruhuma dair.

Ben bir deryayım.
Uçurumun içinde bir devinim.
Ağır çekimde.
Ağır çekimde.

Inlitterati lumen fidei
Tanrı bizimledir her gün.
Bu karacahil ışık
Bizimledir her gün.

İhahiyatçılar
Hiç bir halt bilmiyorlar.
Ruhuma dair.
Ah! bilmiyorlar.

Kalbimi küçük şeylerle zayıflatıyorlar.
Ve yaşantımı değişimle
Bir çok yönden
Daha fazla noksan buluyorum her gün.

İlahiyatçılar

Basıp gidiyorum
Beni bulmaya çalışacağınız yere.
Gittiğimde gelemeyeceğiniz yere.

Hiç kimse alamayacak hayatımı benden.
Saklıyorum onu.
Bir hayalet doğdu
Bir hayalet doğdu
Bir hayalet doğdu

Bir deryayım ben.
Tepeden tırnağa duyguyum.
Bir kiraz hayaletiyim.
Kiraz hayaleti.

Hey! ben bir kiraz hayaletiyim.
Bir kiraz hayaleti.


Wilco
A Ghost is born albümü,2005


Türkçesi:sicilyalı balıkçı

23 Ekim 2010 Cumartesi

Silent Hill - Akira Yamaoka - Marry Elizabeth Mcglynn

Liseye gittiğim zamanlarda bir oyun oynamıştım Silent Hill adında. Alt metni "aşk" olan bir gerilim oyunu ve gerçektende gerilirdim oynarken. Ancak farkettim ki bu oyunun müzikleri ve alt metni beni aslında bir aşk filmi içerisinde James karakterini canlandırıyor gibi hissettiriyordu. Soundtrack albümü müthiş bir filmin başrolündeydim. Müzik çok farklı hissettirebilirmiş gerçekten insana anladım.

17 Ekim 2010 Pazar

Sakin

Bizim Değil (Yüxexes) from ordabiyerde on Vimeo.

Pazar Şarkısı



Herkesten Korkuyorum
 
Zehirli radyo, zehirli televizyon.
Herkesten korkuyorum ben, herkesten korkuyorum ben.
Eski kırmızı menekşelerle yatırıyorum ufaklıkların mavi bedenlerini.
Herkesten korkuyorum ben, herkesten korkuyorum ben
 
Omzumdaki veletimle
Sevdiğim hiç kimseyi incitmemeye çalışıyorum.
Ama onaracak ilaçlarım yok ki.
Yok bunun hakkından gelecek ilaçlarım, bunun hakkından gelecek.
 
Portakal rengi şemsiyemle koruyacağım ailemi.
Herkesten korkuyorum ben, herkesten korkuyorum ben.
Yeni yıldızlarla süslenmiş parlak tenis ayakkabılarımla.
Herkesten korkuyorum ben, herkesten korkuyorum ben.
 
Omzumdaki veletimle
Sevdiğim hiç kimseyi incitmemeye çalışıyorum.
Ama onaracak ilaçlarım yok ki.
Yok bunun hakkından gelecek ilaçlarım, bunun hakkından gelecek.
Yok bunun hakkından gelecek ilaçlarım, bunun hakkından gelecek.
 
Ruhumu yutan sesler sizsiniz, ruhumu, ruhumu
Ruhumu yutan sesler sizsiniz, ruhumu, ruhumu
Ruhumu yutan sesler sizsiniz, ruhumu, ruhumu
Ruhumu yutan sesler sizsiniz, ruhumu, ruhumu, ruhumu
 
The National
High Violet albümü 2010
 
Türkçesi:sicilyalı balıkçı


Canlısını izlemek için:

13 Ekim 2010 Çarşamba

Portishead - Roads

   Bazı şarkıları, şarkıcıları ya da grupları sırf canlı performansları iyi diye sevdiğim olur. Canlı performans o şarkının ya da çalanların kıymetinin en belirgin olduğu andır çünkü.
   Portishead bu performansla şarkısının değerini bir kat daha artırdı gözümde. Son zamanlarda izlediğim en güzel canlı performans budur buyrun;


portishead - roads

12 Ekim 2010 Salı

Garden State

Garden State filmini çok sevdiğimi söyleyemem ama soundtrack albümünü çok beğenirim. Yine çok sevmediğim Coldplay grubunun çok güzel bir şarkısı olan Don't Panic ve Zero 7 grubunun The Waiting Line şarkıları favorilerimdir. En güzelleriyle Garden State Soundtrack albümü için burdan buyrun:


11 Ekim 2010 Pazartesi

to be alone with you



Seninle Bir Başıma Olmak

Yüzerek karşısına geçerdim Michigan Gölü'nün
Satardım pabuçlarımı
Verirdim vücudumu geri gelmek için yine
Odanın geri kalanında
Seninle bir başıma olmak için.
Seninle bir başıma olmak için.
Seninle bir başıma olmak için.
Seninle bir başıma olmak için.
Verdin bedenini yalnız birine
Aldılar kıyafetlerini
Vazgeçtin bir eşten ve bir aileden
Verdin hedeflerini
Benimle bir başına olmak için.
Benimle bir başına olmak için.
Benimle bir başına olmak için.
Bir ağaca çıktın.
Benimle yalnız olmak için çıktın ağaca
Asla tanıyamayacağım beni sevmiş olan adamı.

Sufjan STEVENS



Seven Swans albümü, 2004
Türkçesi:Sicilyalı Balıkçı

The Meaning of Love

7 Ekim 2010 Perşembe

Is Just Another Night?

Temposu giderek yükselen şarkıları hep sevmişimdir. Reamonn bu işi çok iyi yapıyor mesela Daha  önce paylaştığım Sometimes 'da olduğu gibi Just Another Night 'ta bunun en iyi örneklerinden.



She wakes up cold
Reaching for his arms
But there’s no one there

She feels so old
She falls apart
As she fights back tears

And then she curls up small
And feels like she’s alone here in Hell
And then she starts to scream

I deserve more
She’s running out of time
She’s running out of time

Oh tonight
Is just another night
Just like any other night

And then she climbs inside
And orders him to drive
Drive anywhere

He said
Hey you there’s no need to cry
He began to stare

And then she curls up small
And feels like she’s alone here in Hell
And then she’d start to scream

I deserve love
I’m running out of time
I’m running out of time

Oh tonight
Is just another night
Just like any other night

In these worn down streets
Blinded by the neon lights
She feels turned away

She stands up straight
And takes some air
It’s just another bad day

And then she screams out loud
You’ve made a mess of your life
You won’t make a mess of mine

Oh tonight
Is just another night
Just like any other night

Oh tonight
Is just another night
Just like any other night

And then she screams out loud
As she’s racing through the crowd
She screams at the top of her voice
I’m taking back what’s mine

Oh tonight
Is just another night
In just another life

6 Ekim 2010 Çarşamba

US




Athena kanımca yurdumun doksanlarda çıkardığı iki önemli gruptan bir tanesi. Bir ilk albüm ve yurdum için çok yeni bir tarz olan ska için müthiş bir çıkış. Herkesin aksine albümün en sevdiğim şarkısı bence "Kime Ne" sizinle paylaşmak istedim buyrun dinleşelim..

Not: Merak edenler için diğer grup Kurban

3 Ekim 2010 Pazar

Arabesk

Her yurdum insanının olduğu gibi benimde sıfıra yakn bile olsa arabesk bir yanım var. Ben hiç arabesk şarkı dinledim hiç bir tanesinide beğenmem diyen yurdum insanına malum yerimle gülerim.
Dinleyelim güzelleşelim...

30 Eylül 2010 Perşembe

Smog - A Guiding Light




Rehberlik Eden Bir Işık

Öğleyin zirveye ulaştı güneş.
Daha yüksekten doğmasını
Ve bana rehberlik eden bir ışık vermesini
Ümit ederek seyrettim onu.
Rehberlik eden bir ışık

İtiraf etmeliyim ki
Güneş batmaya başladığında
Biraz rahatlama hissettim.
Yani demek istediğim
Kim kör eden beyazlıkları görmek ister ki?
Kör eden beyazlıkları

Hava kararır.
Yuvamın yolunu ararım.
Uyurum.
Uyu uyuyabilirsen.

Yatmadan sabaha kadar oturuyor olacağım
Gece boyunca
Yaptığım tüm açıklamaların
Yanlış olduğunu kanıtlamaya calışarak
Yeni yaptığım tüm açıklamaların
 
Rehberlik eden bir ışık.
Rehberlik eden bir ışık.
Rehberlik eden bir ışık.

Sen gece yarısı doğdun.
Ne iyi bir zaman yol gösteren bir ışık için.
 
Bill Callahan
 
Smog, 2006 tarihli "Supper" albümünün son şarkısı
 
Türkçesi:Umut Güney, Arman Sabciyan

29 Eylül 2010 Çarşamba

Love



Bridget Jones's Diary (Bridget Jones'un Günlüğü) filmini hiç sevmem ama beni bu şarkıyla tanıştırdığı için müteşekkirim o filme. Bütün bunların yanında Rosey 'nin bu güzel şarkıya neden klip çekmediğinide anlayabilmiş değilim. Şarkı sözleriyle olsun müzikalitesiyle olsun birçok pop şarkısından çok çok daha güzel. Buyrun dinleyelim..


Love, I am so different
Aşk, ben çok farklıyım

Love, I am so different than before
Aşk, ben öncekinden çok farklıyım

Love, can I be loved
Aşk, ben aşık olmuş olabilir miyim

Love, could I ever really be loved
Aşk, gerçekten aşık olabilir miyim

Love, if you ever find me I wonder
Aşk, eğer beni bir gün bulursan merak ediyorum


Will you try me
Beni deneyecek misin

Im so different than before
Ben öncekinden çok farklıyım

Love, the kind that Ive dreamed of
Aşk, hayal ettiğim şey

Well, lets stop right here inside of me love
Tamam, sevgimin içinde hemen burada duralım

Love, if you ever find me I wonder
Aşk, eğer beni bir gün bulursan merak ediyorum

Will you try me
Beni deneyecek misin

Im so different than before
Ben öncekinden çok farklıyım

Love, I am so different than before
Aşk, ben öncekinden çok farklıyım


Love, where are you waiting
Aşk, nerede bekliyorsun

In dark and smoky room I hear you singing to me
Karanlıkta ve dumanlı odalarda bana şarkı söylediğini duyuyorum

Love, let my voice take you and the song we make
Aşk, seni almama izin ver ve yaptığımız şarkı

would be so different than before
Öncekinden daha güzel olacak


Love, if you ever find me
Aşk, eğer beni bir gün bulursan

Then I ask you try me
Sonra sana beni denemesin söyleyeceğim

I am so different than before
Ben öncekinden çok farklıyım

Love, I am so different than before
Aşk, ben öncekinden çok farklıyım

The word is out, the time is gone
Sözler tükendi, zaman bitti

Begin again,remember my love
Tekrar başka, aşkımı hatırla

Make it strong
Onu güçlü yap

Stretching out to everyone
Herkesi kızdırarak

Nothing replays
Hiçbir şey tekrarlanmaz

This is what I want, this is what I make
Bu benim tam istediğim, bu benim yaptığım

Every little thing gonna be alright
Her küçük şey iyi olacak

One day or so youll be my love
Bir gün sen benim sevgilim olacaksın

This time you wont mistake me
Bu sefer bana yanlış yapmayacaksın

Im ready love for you to take me with you
Seni yanımda götürecek kadar çok sevdim

Love, if you ever find me I wonder
Aşk, eğer beni bir gün bulursan merak ediyorum

Will you try me
Beni deneyecek misin

Im so different than before
Ben öncekinden çok farklıyım


My love, I know when you found me
Sevgilim, biliyorum ki eğer beni bulursan

Ill rock yourself all around me
Seni etrafımda döndüreceğim

Then I ask you try me
Sonra beni denemeni isteyeceğim

I am so different than before
Ben eskisinden çok farkılıyım


My love, I know youll show me the words
Sevgilim, bana sözcüklerini göstereceğini biliyorum

18 Eylül 2010 Cumartesi

17 Eylül 2010 Cuma

uzay rengi yelek



Space Dye Vest

Falling through pages of martens on angels
Feeling my heart pull west
I saw the future dressed as a stranger
Love in a space-dye vest

Love is an act of blood and i'm bleeding
A pool in the shape of a heart
Beauty projection in the reflection
Always the worst way to start

Now that you're gone i'm trying to take it
Learning to swallow the rage
Found a new girl i think we can make it
As long as she stays on the page

This is not how i want it to end
And i'll never be open again

There's no one to take my blame
If they wanted to
There's nothing to keep me sane
And it's all the same to you
There's nowhere to set my aim
So i'm everywhere
Never come near me again
Do you really think i need you

I'll never be open again, i could never be open again.
I'll never be open again, i could never be open again.

And i'll smile and i'll learn to pretend
And i'll never be open again
And i'll have no more dreams to defend
And i'll never be open again

Uzay Rengi Yelek

Meleklerin üstündeki ağaç sansarlarının sayfalarına düşerken
Kalbimin batıya çekilişini hissediyorum
Geleceğin bir yabancı kılığına girdiğini görüyorum
Uzay Rengi Yelek'in içindeki aşk
Aşk "kan"ın bir oyunu ve ben kanıyorum
Kalp şeklindeki bir havuz,
Güzelliğin izdüşümünün aksettirilmesi,
Her zaman en kötü başlangıç
Şimdi sen gittin ve ben bununla uğraşıyorum
Öfkemi yutmayı öğreniyorum
Yeni bir kız buldum, yapabileceğimizi düşünüyorum
Tabii o,sayfada kaldığı sürece.
Bu benim istediğim "son" değil.
Ve hiçbir zaman açık olmayacağım.
Suçumu üstüne alabilecek kimse yok
İsteseler bile.
Hiçbir şey akıllı tutmuyor beni
Ve senin için hiçbir şey fark etmiyor
Amacımı yöneltebileceğim bir yer de yok.
Bu yüzden her yerdeyim.
Yanıma yaklaşma bir daha.
Gerçekten sana ihtiyacım olduğunu mu düşünüyorsun?

Ve güleceğim, rol yapmayı öğreneceğim
Ve hiçbir zaman açık olmayacağım
Ve savunacağım hiçbir hayalim olmayacak
Ve hiçbir zaman açık olmayacağım.

16 Eylül 2010 Perşembe

for soida




Bir yaz eğlencesi oldun
Her yanı neşe doldurdun
Sen küçük kız bize alkış tut
Hayat batırırıken

Benzim, deniz, açık sularda
Uyandıran bir ses, niye var
Sonra uçtum, açık düzlüklerden
Düştüm kendim, benim adım perişan

15 Eylül 2010 Çarşamba

2002

Liseye giderdim o zamanlar her gece yatmadan dinlerdim. Mor ve Ötesi nin hala en sevdiğim albümünün en sevdiğim şarkısıdır.

Bu gecede yatmadan dinliyorum...

11 Eylül 2010 Cumartesi

Flying




Flying

Started a search to no avail
A light that shines behind the veil trying to find it
And all around us everywhere
Is all that we could ever share if only we could see it
Feel there's truth that's beyond me
Life ever changing weaving destiny

And it feels like i'm flying above you
Dream that i'm dying to find the truth
Seems like your trying to bring me down
Back down to earth back down to earth

Layers of dust and yesterdays
Shadows fading in the haze of what i couldn't say
And though i said my hands were tied
Times have changed and now i find i'm free for the first time
Feel so close to everything now
Strange how life makes sense in time now

And it feels like i'm flying above you
Dream that i'm dying to find the truth
Seems like your trying to bring me down
Back down to earth back down to earth
Back down to earth back down to earth

Uçuyorum

Yararsız bir arayışa başladım
Bir maskenin ardında parlayan bir ışıkla onu bulmaya çalışarak
Ve her bir yanımızda her yerde
Eğer sadece görebilirsek paylaşabileceğimiz her şey
Benim sınırlarımın dışındaki gerçeği hissederek
Sonsuza dek değişen yaşam alın yazısını dokurken

Ve senin üzerinde uçuyorum gibi hissederiyorum
Gerçeği bulmak için öldüğümü hayal ederek
Görünüşe göre beni aşağıya çekmeye çalışıyorsun
Toprağa geri döndürmeye,toprağa geri döndürmeye

Toz katmanları ve geçmiş günler
Söyleyemediğim şeylerin pusu içinde soluyor şimşekler
Buna rağmen ellerimin bağlı olduğunu söyledim
Zaman değişti ve şimdi ilk sefer için özgür olduğumu keşfettim
Herşeyle içiçe hissediyorum şimdi
Zamanın içindeki yaşam ne kadar garip şimdi

Ve senin üzerinde uçuyorum gibi hissederiyorum
Gerçeği bulmak için öldüğümü hayal ederek
Görünüşe göre beni aşağıya çekmeye çalışıyorsun
Toprağa geri döndürmeye toprağa geri döndürmeye

9 Eylül 2010 Perşembe

Only A Matter Of Time

ve Mike Portnoy, Dream Theater grubundan ayrıldı. Ayrılığn anısına ve geri dönmesi dileğiyle...


Dream Theater - Only A Matter Of Time

7 Eylül 2010 Salı

En

İnsan çok sevdiği bir şarkıyı çok sevdiği bir filmin en çok sevdiği sahnesinde dinleyebilecek kadar şanslı olabiliyor bazen.
Çok sevdiği şarkı: Regina Spektor - Hero
Çok sevdiği film: 500 Days Of Summer
Çok sevdiği sahne: Expectations - Reality




And we're trying to be faithful but we're
Cheating, cheating, cheating

No one's got it all

2 Eylül 2010 Perşembe

Alone Again Or‏

Nerdeyse herkese aşık olabilme meziyetine sahip olmak, insanların en müthiş eğlence olduğunu düşünmek ama geceleyin yine yalnız olmak :)
Love'dan Bryan McLean şarkıyı 1965'te yazmış. Calexico da 2004'te yorumlamış. size de dinlemek düşsün o halde.

Yeah, said it's all right
I won't forget
All the times I've waited patiently for you
And you'll do just what you choose to do
And I will be alone again tonight my dear

Yeah, I heard a funny thing
Somebody said to me
You know that I could be in love with almost everyone
I think that people are
The greatest fun
And I will be alone again tonight my dear



tavsiye: Celal Umut Güney

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Albüm Dışı

Sakin çok çok sevdiğim bir yerli gruptur. Ancak kendilerine kocaman bir sitemim var. Bu şarkıyı nasıl olurda albüm dışında bırakırsınız. lütfen beni haklılığınıza ikna edin, bakın bana açıklama yapın demiyorum beni haklı sebepleriniz olduğuna ikna edin!

Kimisi yedi telli kimisi dört!

Madem ki iki nakarat arası bir solodan ibaretiz diye bir slogan edindik bu solo işini en iyi yapanlara bir göz atalım derim ben. Çok uzun bir zamandır gitar denen enstrümana karşı ilgim vardır. onsekizini dolduran tüm ergen çocuklar ilgi duyduğundandır herkes basit sanar bu aletin kullanımını. Gelgelelim çok zordur. Gitar denince kumsal, yaz ateşi geliyor herkesin aklına artık. Halbuki litaratürü oldukça geniş bir enstrümandır gitar. Klasik, akustik, elektro, solo, ritim, bas, perdesiz gitar hepsinin tadı birbirinden ayrı, birbirinden güzel.
Gelelim gitaristlere! Öncelikle şurda anlaşalım gitar çalmasını bilen adama gitarist denmez. Gitarı iyi çalan adama da gitarist denmez bence. Gitarı iyi çalana; "adamın tekniği çok iyi abi" denir. Zaten gitaristlerde kamuoyunda hep ikiye ayrılırlar tekniği iyi olanlar ve hissiyatla çalanlar olmak üzere. Benim favori gitaristim John Petrucci'dir bilen bilir. Kendisinin tekniği çok iyidir ancak dört dörtlük değildir ancak her şarkıda kendine has bir solosu vardır. Hollow Years şarkısının live at budokan versiyonunda hissiyatlı solo olayına son noktayı koymuştur. Hocaların hocası olarak anılan Joe Satriani ise gitarın her bir parçasından ne ses çıkacağını bilen yapısıyla kusursuzluk yolunda adım adım ilerlemekte zaten.
Geri kalan bütün harika gitaristleride hep birlikte buyrun dinleyelim. Arzum o dur ki bu tarzı sevenler varsa aranızda haydi yorumlarla paylaşalım en güzel soloyu yada gitaristi eğer ki bi fikriniz yoksa bile en azından listede en beğendiğiniz şarkıyı söyleyin olmaz mı?



Anektot: Jimmy Page (Led Zeppelin)
Frank DiConstanzo (Steelheart)
Dave Sabo (Skid Row)
Eddie Hazel (Funkadelic)

Hiç mi pop yok diyenlere..

  Duydum ki merak olunmuş, hep yabancı müzik paylaştığımdan mütevellit türkçe dinlemez mi bu insan diye! Dinlerim ama arada! son zamanlar bunları dinliyorum arkadaşlar. buyrun bide bunları dinleyin. Ancak önyargıyla yaklaşayım demeyin sakın! hele bi dinleyin..



Not: Arkadaşlar bu ve yandaki liste tamamen beğendiğim şarkılardan ibarettir. Listelerde adı geçen grup ve şarkıcaların albümlerini sürekli takip ettiğim sanılmasın. Aslında çok daha sert şeyler dinliyorum, benden korkup kaçmayın diyedir bütün bunlar :)

Adam Susar ve Müzik Başlar

Gülmek, eğlenmek, üzülmek, ağlamak, sinirlenmek, kızmak, şaşırmak, şaşırtmak. İnsan hayatında duygusal olarak varolabilecek herşeyin müzikte karşılığının olması hep garip gelmiştir zat-ı alime. Herkesin bu duygulara ismen yerleştirdiği şarkılar olmuştur bilirim. Her ne kadar kimse farkında olmasada yani herhangi bir günün herhangi bir anında canınız yandıysa, göz çukurlarınız göz yaşlarınız için dar gelmeye başladıysa eğer! farkında olmadan yine o slow şarkıyı açmışsınızdır. Eminim birçoğunuz da Sezen Aksu'dan bişeyler açmışsınızdır o anda. Mesela;



Bazen terkediliriz, terkedenedir kinimiz belki de üzüntümüz ve deriz ki ona;



Sonrasında yeni bir hayat bekler bizi. Vakit yeniden başlama vaktidir yeni bir dünyaya ve bu sefer



Dans mı dedi birisi! evet dans ederiz bazen en olmadık şarkıda bile. 80'lerde bununla;



şimdilerde ise bununla dans ediyoruz;



peki ya özlem duyduğumuzda ne yapıyoruz? neye sarılıyoruz pek çok seçeneğimiz var aslında ama ben bunu seçiyorum



Dedim ya her duyguya bir karşılık ritm buluyoruz. Müzik denen şeye en yakın tınıyı dahi bulan insana kocaman bir teşekkür etmeliyiz bence. Yani düşünsenize yüzünüzde kocaman bir gülümsemeyle boş bir duvara karşı oturduğunuzu! ağlamak istediğimizde ya da ağlarken, kafamızı öne eğip olmamasını istediğimiz herşeyin, olurken çektiğimiz acıyı, kocaman bir sessizlik içerisinde, yüzümüze sürekli ve sert bir şekilde çarptığını. Sizcede yaralarımız daha da derinleşmez miydi?
   Ya çok değer verdiğimiz insanların yüzüne bir çırpıda söylemediğimiz o güzel şeyleri, sanki biz yazmışız gibi, söylemek istediğimizi söyleyen şarkıları armağan edişimiz! En güzeli bu olsa gerek. Nede olsa kolaycı insanlarız hepimiz. dilimize güvenimiz yok bizim. Söylenesi en güzel şeyleri güzel bir gülümseyle süsleyip söylemek varken, biz 160 karaktere sığdırırız çoğu zaman sonuna ":)" ekleyerek. halbuki biz güldüğümüz zaman bundan daha güzel oluruz.

 Gelelim benim tercihlerime yani gülerken, ağlarken, kızarken, dans ederken kısaca herhangi bir duyguya sahip oldugumda  kimi yada neyi dinlediğime.
benim şahsıma munhasır dans müziğim şudur;

 
beni tanıyanlar az çok bilir ne kadar çok Dream Theater sevdiğimi o yüzdendir ki en sevdiğim şarkı onların şarkısıdır. Buyrun bu da en sevdiğim şarkı;

 
gelelim en eğlendiğim şarkıya;



gerek sözleriyle olsun gerek müziğle çok eğlenceli buluyorum bu şarkıyı ne zaman canım sıkılsa açar dinlerim..

  İyiki varsın müzik, yokluğunda kendi duygularımızı ifade edecek şeyler bulmakta zorluk çekeceğimizden değil hürmetimiz. Yerini dolduracak şeylerden çok daha güzel olduğuna inandığımız için. Kimimiz dinlemekle yetinirken kimimiz seni icra etme yolundayız. Kimimiz çok istesek de engelli yolunu aşamıyoruz.
Müzik üzerine söylenilesi her şey söylendiğinde adam susar ve müzik başlar..

Gidersen


GİDERSEN


Bitmedi aslında, bitmedi. sadece;
Ele geçirdik birbirimizi.
Emin olunca sahipliğimizden, düşürüverdik değerimizi.

Sınamak istiyoruz yeniden yeni bir bilinmezdeki etkimizi.
Kaybederek tazeliyoruz kendimize olan güvenimizi.

Gidersen bil ki düşer yine fethettiğin kaleler.
Gidersen artar, azalmaz yürekteki yükler.
Gidersen tekrarlanır, yenilenmez hayat.
Gidersen mutsuzluğa mahkum bu serüven.

Bir daha, bir daha yıkarız dökeriz.
Alışır bağımlı oluruz.
Acıyı aşk zannederiz!

Bunları 2009 eylülünde söyemeliydim belkide!


Sometimes


Reamonn - Sometimes






Words on her lips,
Begin to slip
She’s loosing her grip
On herself
And when she wants mor
She can’t have more
She feels like she’s holding back
a life that she deserves
She said Sometimes
Your asking yourself why
You feel you can’t get by
You feel your crawling on your knees
A voice from inside
Is telling her lies
Her dreams come crashing down
Like a burning sky at night
No longer a child
You are the one
You can’t deny
What you have become
It can’t hurt you
But it can eat you up inside
She said sometimes
Your asking yourself why
You feel you can’t get by
You feel your crawling on your knees
She said sometimes;
Your’re asking yourself why
You feel you can’t get by
You're sick of begging, begging please
And now you stand up
And look them straight in the eyes
You’re not believing their lies
Your taking it straight from the heart
It’s time for a new start
Time for a new start
Cause if it’s not love well
It’s not enough
You deserve more yeah
More than what you’ve got
Inside a voice is screaming
Get off your knees
Get up
She screams
Sometimes
Sometimes their lies are their disguise
Sometimes the beautiful will cry
Your reaching inside
And now you’re floating like a breeze
And saying goodbye

Kurban - Sahip

Evet çok uzun zamandır beklediğim son kurban albümünü doyasıya uzun dinledim ve olmuş evet hem de güzel olmuş;
- Öncelikle sert olmuş, böylelikle kurban isteyince her tarzı yapabileceğini göstermiş oldu.
- Çift gitar çift ritim güzel kullanılmış, ki bugüne kadar ki en önemli eksikleriydi ikinci ritim.
- Birde basistleri olduğunu hatırlamışlar sanırım, solak olmasından dolayı sempati duyduğum zattır zira kendisi. Gelgelelim solak için gitar zordur kendimden bilirim.
- Ancak sözler albümün eksik tarafı olmuş üzerinde pek durulmamış belli ki, gelgelelim Deniz Yılmaz'ın istediğinde ne kadar iyi söz yazdını bilmeyen yoktur heralde. Kanımca albüm sert olduğu için üzerinde pek durulmamış.
- İkinci bir eksikte albümde hiç slow şarkı olmaması.
- Bir başka üzerinde durulması gereken noktaysa daha önce hiç kurban dinlememiş birisi için çok farklı gelmeyecektir bu albüm ama kurban fanları kurbanın bu albümde ne kadar değiştiğini kabul edeceklerdir sanırım.
Gelelim albümde ki favorilerim için şahsen Güneş ve Mesih şarkıları arasında kaldım.
Türk rockının giderek softlaşmasından sıkılanlar için bu sene Kurban ilaç gibi gelecektir kesinlikle.